Dünyanın bildiğim en zor, bir o kadar da güzel oyunudur bu...
Birinci kuralı, oyunculardan birinin anne, diğerininse o annenin çocuğu olmasıdır.
Dünyanın bildiğim en zor, bir o kadar da güzel oyunudur bu... Birinci kuralı, oyunculardan birinin anne, diğerininse o annenin çocuğu olmasıdır. İkinci kural, oyun sırasında annenin “iyi bir gözlemci sıfatı” ile olanları izlemesidir. Eğer bu iki kurala uyabilecekseniz, çok eğlenceli ve ibretli oyunumuza başlayabilirsiniz.
Şunu da en baştan belirtmek gerekir: Aslında her anne, farkında olmadan oynar ayna oyununu... Ve her çocuk, en doğal bir şekilde, hiç zorlanmadan başarır, annesine oyun arkadaşı olmayı. Misal mi? İşte:
Oğlum Ömer, iki- iki buçuk yaşlarındaydı… Küçücüktü ve pek sevimliydi... Neredeyse sürekli birlikteydik ve o, yürüme becerisini bir yıl kadar öce kazanmış, minicik iki ayak sahibi, güzel bir çocuktu... İlginç bir değişim meydana geldi günler geçtikçe. Ömer’in yürüyüşü değişmeye, o son derece düzgün yürüyen çocuk, topallamaya başladı.
Tedirginlikle sebebini araştırıyordum. Ayaklarını inceliyordum, bir yara mı var diye, yok! Yoksa, diyordum, ayakkabıları mı sıkıyor? Olur ya, sürekli bir büyüme yaşıyor... Ama hayır, o da değil. Kendisine soruyordum: “Ömercik, niçin topallıyorsun yavrum? Bir yerin mi acıyor?” Cevap hayır... Yine de o, topallamaya devam ediyor, üstelik her geçen gün, daha da ustaca topallıyordu.
Günler sonra nihayet, hayatımın en ilginç keşiflerinden birini yaptım. Ömer yürürken sürekli olarak beni izliyor ve benim gibi yapmaya çalışıyordu. Oysa ben topal biri değildim. Ama ayak baş parmağımın tırnağındaki batmadan ötürü, uzunca bir zamandır, yürüme zorluğu çekiyor ve gayri ihtiyari topallıyordum.
Hayret ve mutluluk...! Aynı zamanda dehşet veren bir sorumlu oluş... Çocuğum, beni taklit ediyordu. Doğrusu, problemin bundan kaynaklandığını keşfettiğim gün, çok şükrettim. Çocuklardaki ebeveyne benzeme eğiliminin böylesine güçlü oluşuna ise hayret ettim.
Tırnağımdaki rahatsızlığın şifa bulmasıyla beraber, minik oğlumun yürümesi de normale döndü. Fakat şifanin geldiği vakte kadar, ana - oğul her gittiğimiz yere, topallayarak gittik.
O günler gelip geçti ya, ayna oyunumuz, birçok farklı şekillerde, işte, halâ devam ediyor. |