Hamrâülesed Gazvesi
Uhud Gazvesi’nden Medine’ye dönen Hz. Peygamber ertesi gün, Kureyşliler’in geri dönüp Medine’ye baskın düzenleyeceklerine dair bir haber aldı. Bunun üzerine hem muhtemel bir baskını önlemek hem de müslümanların zayıf düşmediğini göstermek amacıyla Kureyş ordusunu takip etmeye karar verdi. Bu sefere, sadece bir gün önceki Uhud savaşına iştirak etmiş olanların katılmasını istedi.
Uhud Gazvesi’nden Medine’ye dönen Hz. Peygamber ertesi gün, Kureyşliler’in geri dönüp Medine’ye baskın düzenleyeceklerine dair bir haber aldı. Bunun üzerine hem muhtemel bir baskını önlemek hem de müslümanların zayıf düşmediğini göstermek amacıyla Kureyş ordusunu takip etmeye karar verdi. Bu sefere, sadece bir gün önceki Uhud savaşına iştirak etmiş olanların katılmasını istedi. Uhud gazileri savaştan henüz döndükleri, yorgun ve hatta bir kısmı yaralı oldukları halde bu sefer çağrısına memnuniyetle uydular. Bu arada Uhud’a katılamayan Câbir b. Abdullah Hz. Peygamber’e gelerek bu sefere iştirak için izin istedi. Câbir’in babası Abdullah b. Amr Uhud’da şehid düşmüştü. Câbir b. Abdullah Uhud’a katılmak istediği halde babasının, yedi (veya dokuz) kız kardeşine bakacak kimseleri olmadığı gerekçesiyle kendisini onların başında bıraktığını ve bu sebeple katılamadığını belirtince Hz. Peygamber de ona özel izin verdi. Hz. Peygamber 500 kişilik bir kuvvetle, Medine’ye 8 mil uzaklıktaki Hamrâülesed’e kadar gitti. Durumu öğrenen Kureyşliler Medine’ye dönmekten vazgeçip Mekke’ye gittiler. Orada beş gün kalan Hz. Peygamber 17 Şevval 3 (2 Nisan 625) tarihinde Medine’ye döndü. Bazan Uhud gazvesi ile birlikte bazan da müstakil bir gazve olarak anlatılan bu seferin, İslâm devletinin Uhud’da zedelenen itibarının kurtarılması amacına yönelik olduğu ifade edilmektedir. Bu gazve ile müslümanlar Uhud yenilgisiyle sarsılan otoritelerini yeniden pekiştirmiş, başta Kureyş olmak üzere Arap kabilelerine, ayrıca Medine’de bulunan yahudi ve münafıklara karşı hâlâ güçlü oldukları, kendilerine güvendikleri mesajını vermişlerdir. |